Ergenlik dönemi; coşkulu, atılgan, çalkantılı, kabına sığmayan beden gücünün, kaynayan kanın ve uyanan cinsel isteklerin davranışa egemen olduğu dönemdir. Ergen, kendisi ve çevresi ile sürekli savaş halinde görülür. O, artık anne- babanın küçük çocuğu değil, kendi seçimlerini yapan, kendi düşüncelerini söyleyen bir gençtir. Bu geçiş, ebeveynler için aynı zamanda kontrol kaybı hissi uyandırır ve ergen- ebeveyn ilişkisi daha öncesine kıyasla yoğun bir çatışma dönemine girer. Yaşamın en zorlu geçiş dönemi olan ergenlik döneminde anlaşılmak ve iletişim son derece önem taşımaktadır. Kendisi ve hayata bakış açısındaki değişimleri anlamak ergen ve çevresindeki insanlar için zorlayıcı olabilir. Bu noktada psikoterapi, duygu ve düşünceleri anlamlandırma ve problemlerle baş etme konusunda ergenlere yardımcı olacaktır.