Depresyon ve Yarattığı Etkiler

Herkes zaman zaman kendini mutsuz hisseder. Depresyondaki birey ise, çok uzun süreli ve nedensiz bir biçimde kendini mutsuz, işe yaramaz ve çaresiz hisseder.

Herkes zaman zaman kendini mutsuz hisseder. Depresyondaki birey ise, çok uzun süreli ve nedensiz bir biçimde kendini mutsuz, işe yaramaz ve çaresiz hisseder.

Depresyon bütün dünyada hızla artmakta ve büyük bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Aynı zamanda günümüzde depresyon başlama yaşı da düşmüştür. Depresyon vakaları genellikle 20- 50 yaş arasındadır. Günümüzde ise ergenlik ve çocukluk döneminde bile depresyon semptomlarına rastlamak mümkündür.

Depresyon tek tipte görülmez. Bazı insanlarda melankolik şekilde; çökkün ruh hali ile, bazı insanlarda mevsimsel; mevsim tekrarladıkça depresif belirtilerin ortaya çıktığı biçimde, bazı insanlarda ise; kronik biçimde, çokça uzun süreli ve daha az şiddetli biçimde görülmektedir.

Depresyon için yaşam boyu risk kadınlarda %10- 25, erkeklerde ise % 5- 12’dir. Dünyanın her yerinde kadınlarda depresyon erkeklere göre iki kat daha fazladır. Araştırmalarda bunun nedeni olarak; günümüz toplumunda kadınların maddi- manevi daha fazla yük altında olduğu belirtilmektedir. Sırasıyla; evli kadınlar- yalnız yaşayan\ boşanmış kadınlar- yalnız\ boşanmış erkekler depresyon riskiyle karşı karşıyadır.

Sosyal çevre depresyonda oldukça koruyucu bir faktördür. Çevresinden tutarlı, anlamlı ve uygun destek alan yetişkinler strese karşı kendilerini daha iyi korurlar.

Peki, birey depresyonda olduğunu nasıl anlayabilir? o Üzüntülü, çaresiz ve değersiz hisseder. o Daha çabuk sinirlenir, öfkesini kontrol etme güçlüğü yaşar. o Yalnız kalma isteği, içe kapanma oluşur. o Uyku problemleri yaşar. (Normalinden daha fazla uyuma veya daha az uyuma şeklinde olabilir.) o Vücudunun farklı yerlerinde ağrılar hissedebilir. Bu ağrıların tıbbi bir nedeni çoğunlukla yoktur. o Yeme problemleri yaşar. (Normalinden daha fazla yeme veya daha az yeme şeklinde olabilir.) o Kendine zarar verme, intihar düşünceleri ile meşgul olur.

Bu şikayetlerin hepsinin aynı anda görülmesi çok karşılaşılan bir durum değildir. Genellikle uyku ve yemek ile ilgili problemler ve olumsuz duygudurum şikayeti ile bireyler tedavi sürecine başvururlar.

Depresyon çocuklarda ise başka bir çerçevede ortaya çıkmaktadır. Ayrılma kaygısı yaşama, okula gitmek istememe, daha öfkeli davranma veya zaman zaman normalden daha hareketli olma çocuklarda depresyon sinyallerini düşündürmektedir. Genellikle çocuklarda depresyon, yetişkin dünyası kadar belirgin ortaya çıkmamakta çoğu zaman bu nedenle gözden kaçmaktadır. Sorun fark edilmedikçe ebeveyn- çocuk ilişkisi daha çatışmalı bir hal alır. Aynı zamanda çocuğun içinde hissettiği olumsuz duygularla tek başına mücadele etmesi imkansız olduğu için süre ilerledikçe ya belirtilerin şiddeti artacak ve bu yardım çağrısı anlamını taşıyacaktır yada çocuk giderek içe kapanacak, sosyal ortamlardan çekilecektir.

Depresyon süreç içerisinde kendi kendine geçebilen bir hastalık değildir. Tedaviye başlanılmadığı takdirde iş- sosyal ve aile hayatında yaşanan problemler artacak ve kişi kendini tamamen içinden çıkılamaz bir döngünün içinde bulacaktır.

Depresyon her yaş ve her cinsiyette bireyin yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Geçiştirmek daha ciddi yaralanmalara yol açmaktadır. Bu nedenle eğer depresyon belirtilerini hayatınızda hissediyorsanız lütfen terapi desteğine başvurunuz.