Beni Okula Sen Bırakır Mısın?

Okula yeni başlama sürecinde belli bir rutin oluşturulana dek, sıkça çocuklardan ebeveynlerine yöneltilen sorulardan biri de budur.

Okula yeni başlama sürecinde belli bir rutin oluşturulana dek, sıkça çocuklardan ebeveynlerine yöneltilen sorulardan biri de budur. Bu soruya nasıl bir cevap verilmesi gerektiği ise biz psikologlara sıkça yöneltilen sorulardan biridir.

Öncelikle bu süreci yönetmek  tıpkı diğer bütün davranış süreçlerini yönetirken olduğu gibi sizin duygusal aktarımınız ve dengenizle ilgilidir. Çocuğunuzun okula sizinle gitmek istemesinin birçok sebebi olabilir. Bunlardan bir tanesi, onunla servis beklerken ya da onu servise hazırlarken yaşadığınız duyguların çocuğunuza güvensiz ve tedirgin edici bir ortama gidecek olduğu hissini aktarıyor olma ihtimaliniz.

Örneğin, erken saatte okula gittiği için üzülüp, serviste çok vakit geçirdiğine dair suçluluk duyuyor, ayrıca ayrılma kaygısı yaşıyorsanız bu duyguları mutlaka çocuğunuza yansıtıyor ve süreci onun için zorlaştırıyorsunuz. Bunun yerine güven verici bir gülümseme servise binmeden yapılan güzel bir sohbet hem kendine güvenmesi hem de bağımsızlaşmasında endişe verici bir durum olmadığı sinyalini verir.

Bunun dışında okulun ilk günlerine adaptasyon süreci sizin için de zorlu geçmiş olabilir. Bu sebeple servise yetişemediğiniz için çocuğunuzu okula siz bırakmış olabilirsiniz. İşinize geç gittiğiniz günlerde de ona iyilik yaptığınızı düşünerek okula bırakmayı siz de teklif etmiş olabilirsiniz. Bu yaşananlara göre de daha sonrasında çocuğunuz okula sizinle gitmeyi talep etmiş, siz hayır demiş olabirsiniz. Fakat yoğun ısrar ve ağlamalarla yine de okula onu siz götürmek durumunda kalmış olabilirsiniz.  Bunlar sıkça karşılaşılan durumlardır. Siz kendiniz organize olamadığınız zaman onu okula bırakabiliyorsanız. Çocuğunuzun bunu sürekli yapabileceğinizi düşünmesi kaçınılmazdır. Eğer servise bindiği için üzüldüğünüzü farkederse bu durumda sizinle gidebileceğini ,sınırları zorlaması gerektiğini  öğrenmiş olur. Bu sebeple organize olmak için yöntemler bulmalı belki hem siz hem çocuğunuz birkaç dakika daha erken kalkmalı ya da servis için aşağı inmeyi simgeleyen son zamanları vurgulayan  uykudan kalkma alarmı dışında ikinci bir alarm kurabilirsiniz.

Çocukların bu soruyu sormalarının bir diğer sebebi de ayrılık ile başetmekte zorlanmaları olabilir. Servis bağımsızlaşma adına ve her yaştaki sosyal çevreyi deneyimleme açısından oldukça iyi bir deneyim ortamıdır. Okuldaki gibi onu rahatlatacak güvende hissettirecek öğretmenin ya da sizin yanınızdaki gibi güvende  hissetme hissini serviste  karşılamakta zorlanıyor ve endişe duyuyor olabilir. Bununla başetmek için kendine güvene ve sizin ona olan güveninize ihtiyacı vardır. Ayrıca sizin de ona verdiğiniz duygusal aktarımla servise bindiğinde el sallamanız onu duygusallığa itiyor olabilir. Akranları ya da daha büyükler yanında bu duygularını bastırmakta zorlanıyor ve tedirgin oluyor olabilir. Bunu konuşabilmeli süreci belki de servis gitmeden sarılarak vakit geçirerek normalleştirebilir ona cesaret verebilirsiniz.

Unutmayın ki servise binmek; bağımsızlaşmasında ,çeşitli sosyal çevrelere uyum sağlamasında duygularını yönetebilmeyi öğrenmesinde, kendine güvenen bir birey olabilmesinde  önemli rol oynar. Ayrıca kendi sorumlulukları ve sizin sorumluluklarınızın rol dağılımlarının sınırlarının çizilmesi için de öğreticidir.

Bu sebeple ‘Beni okula sen bırakır mısın?’ sorusunun cevabı ‘Okula servisinle gitmelisin.’ olmalı ve bu cevap sürekli sorgulanır olmaması adına sürekli olarak uygulanmalıdır. Eğer önceden bunu başaramadıysanız bundan sonra okula servisle gideceğini söyleyebilir ve bunu uygulamaya koyduğunuzda dirençli olursanız sürecin yoluna gireceğini gözlemleyebilirsiniz.